Yabancı Fonların Kurumlar Vergisi Mükellefiyeti KVK Yaklaşımının Eleştirisi ve Değişiklik Önerisi
Yabancı Fonların Kurumlar Vergisi Mükellefiyeti
KVK Yaklaşımının Eleştirisi ve Değişiklik Önerisi Mehmet TOPRAK
GİRİŞ
KVK’nin 2. maddesi uyarınca, Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenleme ve denetimine tabi olan fonlar sermaye şirketi olarak kabul edilmektedirler. Eski 5422 Sayılı KVK’nin 2. Maddesi incelendiğinde fonlar ile ilgili yaklaşımın benzer yönde olduğu görülmektedir. Ancak eski KVK’nin kapsamına tabi fonlar ve bu fonların sermaye şirketi olarak kabul edilmeleri ile ilgili olarak benimsediği ölçütün farklı olduğu görülmektedir. Eski KVK’da esas alınan ölçüt SPK düzenleme ve denetimine tabi bulunmak olmayıp Sermaye Piyasası Kanunu'na göre kurulmaktı. Üstelik kapsama tüm fonlar değil yalnızca yatırım fonları girmekteydi.
Eski KVK’nın 2. maddesinin 2. Fıkrasında yer alan konu ile ilgili hükmü incelendiğinde kaleme alınış biçimi itibari ile anlaşılması güç olmakla birlikte yabancı fonların konumunun tespitinde esas alınabilecek bir ölçüte yer verildiği görülmektedir. Eski düzenlemede yabancı yatırım fonu terimi yerine dar mükelelfiyete tabi yatırım fonları ifadesi tercih edilmiştir. Eski düzenleme uyarınca:
a.Türkiye'de sadece portföy işletmeciliği faaliyetinde bulunulması;
b.Faaliyetlerin 20.2.1930 tarihli ve 1567 sayılı Kanun'a göre ilgili mercilerden izin alınmak suretiyle yürütülmesi;
hallerinde, sermaye şirketi olarak kabul edilmek mümkün bulunmaktaydı. Bu düzenlemenin yeni KVK’de benimsenmediği görülmektedir.
Yeni 5520 sayılı KVK’nin eski KVK’deki açıklıktan yoksun bulunması nedeni ile bir takım afaki yorum ve yaklaşımlara yol açması ihtimali olduğunu düşünüyoruz. Bu düşüncemizi açmadan önce yasal düzenlemede yer alan ifadelerin anlaşılması gerekmektedir.
1.Sermaye Piyasası Kurulu
Yürürlükteki düzenleme uyarınca fonların düzenleme ve denetiminde bulunmaları öngörülen Sermaye Piyasası Kurulu:
a.Sermaye Piyasası Kanunu ile kurulmuş;
b.Kuruluş amacı Sermaye Piyasası Kanunu tarafından verilen görevleri yapmak ve yetkileri kullanmak olan;
b.Kamu tüzel kişiliğini haiz;
c.İdari ve mali özerkliğe sahip;
d.Biri başkan, biri ikinci başkan olmak üzere yedi üyeden oluşan;
bir kamu kuruluşudur.
Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi başlıca fonlar:
2.Fonların Genel Nitelikleri
5520 sayılı KVK’nin konu ile ilgili 2. Maddesi incelendiğinde, yabancı kurumların kurum sıfatına tabi kabul edilebilmelerinin SPK düzenleme ve denetimine tabi fonlara benzeme koşuluna bağlandığı görülmektedir. Ancak yeni düzenlemede benzerliğin koşulları ve sınırları hakkında belirli ve somut bir ölçüte yer verilmemiştir. Bu nedenle benzerliğin Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi fonların hangiler olduğunun ve bunların özel niteliklerinin araştırılıp karşılaştırılması sureti ile tespit edilmesi gerekecektir.
A.Yatırım Fonları
Yatırım fonlarının özellikleri, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 37. Maddesinde yer alan tanımı incelenerek anlaşılabilir. Madde de yatırım fonları:
a.Halktan katılma belgeleri karşılığında para toplayan;
b.Toplanan paralarla, belge sahipleri hesabına, sermaye piyasası araçları, gayrimenkul, altın ve diğer kıymetli madenler portföyü işleten;
c.Faaliyetlerini riskin dağıtılması ilkesi ve inançlı mülkiyet esaslarına göre yürüten;
d.Tüzel kişiliği olmayan ancak kurucunun malvarlığından ayrı bulunan;
mal varlığı olarak tanımlanmıştır.
B.Emeklilik Yatırım Fonları
Emeklilik yatırım fonlarının özelliklerini Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu’nun 15. maddesini inceleyerek elde etmemiz mümkündür. Madde uyarınca emeklilik yatırım fonlarında katılma belgesi karşılığı para toplanmasının yerini bireysel emeklilik şirketi tarafından emeklilik sözleşmesi çerçevesinde katılımcılardan katkı alınması geçmektedir. Toplanan bu katkılar katılımcıların bireysel emeklilik hesaplarında izlenmektedir. İşte fon bu katkıları işletmektedir. Fonun işletilmesi, tıpkı yatırım fonlarında olduğu gibi riskin dağıtılması ve inançlı mülkiyet esaslarına göre gerçekleştirilmektedir. Bu fonun da diğer fonlar gibi tüzel kişiliği yoktur.
C.Konut Finansmanı Fonları
Konut finansmanı fonlarının özellikleri, Sermaye Piyasası Kanunu’nun 38. maddesi incelenerek anlaşılabilir. Bu fonlarda yatırım fonlarından farklı olarak, ihraç edilen ipoteğe dayalı menkul kıymetler karşılığında para toplanması söz konusudur. Toplanan paralar, ipoteğe dayalı menkul kıymet sahipleri hesabına, işletilmektedir. Fonun oluşumu tıpkı yatırım fonlarında olduğu gibi inançlı mülkiyet esaslarına göre gerçekleştirilmektedir. Ancak bu fon tipinin tanımında riskin dağıtılması ilkesinden söz edilmemektedir.
D.Varlık Finansmanı Fonları
Varlık finansmanı fonu da, Sermaye Piyasası Kanununun 38. Maddesinde düzenlenmiştir. Madde de yer alan tanım incelendiğinde bu fonda para toplanırken SPK tarafından belirlenen varlığa dayalı menkul kıymetler ihracının söz konusu olduğu görülmektedir. Bu fon türünde de fonun oluşumu inançlı mülkiyet esaslarına göre gerçekleştirilmekte ancak yürütülmesinde riskin dağıtılması ilkesinden söz edilmemektedir.
SONUÇ
SPK düzenleme denetimine tabi fonların ortak özelliklerini:
a.Tüzel kişilikleri bulunmama;
b.İnançlı mülkiyet esası üzerine kurulma;
c.Kurucunun mal varlığından ayrı bulunma;
şeklinde saymak mümkündür. Ancak Yasa’da bu ortak özelliklere vurgu yapılarak benzer olma kavramına açıklık getirilmemiştir.
Yasa hükmünden böyle bir açıklık bulunmadığından SPK düzenleme ve denetimine tabi fonların her birine ait özelliklerin tek tek araştırılması gerekecektir. Oysa SPK düzenleme ve denetimine tabi fonlar ifadesi son derece muğlak bir ifadedir. Bu fonların sayısı sabit değildir. Yasa koyucu yeni bir takım fonlar ihdas ederek bunları da SPK denetimine tabi kılabilir. Yahut yeni bir düzenleme ile bu fonlardan bazılarının özelliklerinde değişikliğe gidilebilir. Bu nedenle KVK’nin 2.maddesinde fonlara ilişkin düzenlemenin değiştirilmesinde büyük yarar bulunmaktadır.
Madde metninde SPK düzenleme ve denetimine tabi fonların sermaye şirketi olarak kabul edileceği açıklandıktan sonra yabancı fonların durumu ayrı bir cümle ilavesi ile açıklanmalıdır. Bu cümle ile benzeliğin varlığı için aranan koşullar, inançlı mülkiyetesasına göre kurulma , kurucunun mal varlığından ayrı bulunma vb şeklinde vurgulanmalıdır.