İşçinin rakip firmada
Yazar: Av. Mehmet TOPRAK
avukat@mehmettoprak.com
Tel. (212) 527 87 60
Fax. (212) 527 87 60
Gsm (532) 494 03 66
-----------------------------------------------
avukat@mehmettoprak.com
Tel. (212) 527 87 60
Fax. (212) 527 87 60
Gsm (532) 494 03 66
-----------------------------------------------
İnternet üzerinden kopyala yapıştır yöntemi ile hazırlanıp, işçilere imzalatılan sözleşmelerde, en dikkat çeken madde, rekabet yasağı maddeleridir.
Rekabet yasağı maddeleri ile işçi, rakip firmaya geçmeme sözü vermektedir. Eğer işçi bu sözünü tutmaz da rakip firmada çalışmaya başlarsa, işverene sözleşmede yazılı olan ceza tutarını ödemeyi kabul etmiş sayılmaktadır.
Pazar koşulları ne olursa olsun, işveren işçiye karşı hakim konumdadır. İşçi daha ilk günden, işveren tarafından önüne konulan iş sözleşmesini, bir inceleyeyim diyerek bir kenara atamaz.
İşçi bir an önce işe başlamayı ve işyerinde kalıcı olmayı istiyor ise, bırakın işverenle ufak bir tartışmaya girmeyi, önüne konulan herhangi bir kağıt parçasını dahi inceleyecek durumda değildir.
Kamu vicdanı bizlere, iş sözleşmelerine konulan rekabet yasağı başlıklı maddelerin geçersiz sayılması gerektiğini söylemektedir. Kamu vicdanına uygun şekilde, iş hukuku kurallarının, sözleşmelere yerleştirilmiş bu tür ceza maddelerini geçersiz sayması beklenir.
Ancak iş hukuku kuralları ve mahkeme kararlarını incelediğimizde, rekabet yasağı sözleşmelerinin, belirli şartları taşıması halinde, geçerli sayıldığını görmekteyiz. Dr. A. Eda MANAV tarafından kaleme alınan İŞ HUKUKUNDA REKABET YASAĞI SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİK KOŞULLARI (TBB Dergisi, Sayı 87, 2010, s.322 vd. http://portal.ubap.org.tr/App_Themes/Dergi/2010-87-613.pdf) başlıklı çalışmada, bu koşullar hakkında oldukça değerli bilgiler yer almaktadır. Bu sayfada konu, yalnızca rekabet yasağı maddelerinin geçerlilik koşulları açısından, yeni Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan hükümler bağlamında basit ve kısa bir bakışla ele alınmıştır.
Yeni Türk Borçlar Kanunu, rekabet yasağı sözleşmesinin geçerli sayılmasını belirli şartlara bağlamıştır.
1.)Fiil ehliyetine sahip olmak
Küçüklerin ve kısıtlıların imzaladıkları sözleşmeler geçerli değildir. Eylem ehliyeti ya da fiil ehliyetine sahip olmak zaten tüm sözleşmelerin genel geçerli sayılma şartıdır. İşçinin sözleşmeyi imzaladığı sırada, yaşça ve akılca yasanın sözleşme yapmak için aradığı şartları taşıması anlamına gelen fiil ehliyeti şartının madde metninde ayrıca yazılmasına gerek yoktur.
Madde metninde, ille de yazılmak isteniyor ise yer verilmesi gereken açıklama işçinin iradesi sakatlanarak imza attığı haller hakkında olmalıydı.
İşçinin hakim konumdaki işveren tarafından önüne konulan sözleşmeyi:
a.)Hukuki bilgisinin yetersiz olması nedeni ile yanılarak;
b.)İşveren tarafından aceleye getirilerek yanıltılarak;
c.)İmzalamazsa işten atılacağı başka yere başvurursa kötü referans verileceği şeklinde korkutularak;
d.)İşverence işçinin içine düştüğü aşırı ağır ekonomik koşullardan yararlanılarak aşırı sömürülerek;
imzalaması halinde geçersiz sayılabileceği özellikle vurgulanabilirdi.
Esasen bu saydığımız hallerden her biri BK. 30 ve devamı maddelerinde sözleşmenin iptal edilebilirliğine yol açan maddeler olup yasa da ayrıca belirtilmemiş olsa dahi işçi tarafından sözleşmenin geçersiz olduğu şeklindeki savunmada öne sürülebilir. Madde metninde bu hallere ilişkin ufacık ta olsa bir açıklama yer alması, iş sözleşmelerinde yer alan ağır koşulların kamu vicdanında yol açabileceği rahatsızlığın, kanun yapıcı tarafından da gözetildiğini ortaya koyması bakımından önem taşır.
2-)İşçinin işverene ait önemli bilgileri öğrenebilecek durumda olması
İşçi çalıştığı sırada, işverene ait bilgileri öğrenme imkanına sahip olmalıdır. İşverene ait bilgilerden kasıt, işverenin müşteri çevresi veya işyerine ait üretim sırları ya da işverenin yaptığı işlerdir. Ancak işçinin öğrenmek imkanına sahip olduğu bilgilerin sıradan bilgiler olmaması gerekir. İşçinin öğrendiği bu bilgileri rakip bir firma kurarak yahut rakip firmada çalışmaya başlayarak kullanması halinde işverenin önemli ölçüde zarar görmesi ihtimali bulunmalıdır. İşveren işçinin rakip firmaya geçmesi nedeni ile zarar görme ihtimali doğduğunu ispatla yükümlüdür.
3-)Yasaklamanın işçinin ekonomik geleceğini karartmayacak ölçüde olması
İşçi bu maddeyi kabul ederek rakip firmada çalışmayı kabul ettiğinde başka bir yerde iş bulamayacak duruma düşmemelidir. Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez. İşçinin rakip firmada çalışması en çok iki yıl yasaklanabilir. Mahkeme, aşırı nitelikteki koşulları, kapsam veya süresi bakımından sınırlayabilir. Tazminatı indirebilir. Yahut tamamen kaldırabilir. Tüm ülke çapındaki yasakları tümden geçersiz sayabilir.
4-)İşverenin yasağın devamını istemekte haklı olması
Rekabet yasağı, dava konusu olduğunda mahkeme, işverenin bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlerse sözleşmenin bu maddesi geçersiz hale gelir. Sözgelimi aynı sektörde faaliyet gösteren rakip firmaya geçen işçinin öğrendiği müşteri bilgileri diğer firmalar tarafından da kolaylıkla edinilebilecek bilgilerden ibaret ise rekabet yasağının devamını istemek mümkün değildir.
5-)İşçinin haklı bir sebeple işten çıkarılmış olması
İşçinin rakip firmaya geçmesinin yasak sayılması için, haklı bir neden olmaksızın kendi isteği ile işten ayrılmamış olması gerekir. İşçi, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından işten çıkarılırsa rekabet yasağı geçersiz hale gelir. İşçi işverenin haksız eylemleri nedeni ile yani işverene yüklenebilen bir nedenle işten yarılmış ise rekabet yasağı işçiye karşı geçersiz hale gelir.